Hebüllü Mahallesinde Yeni Yapılan Cami ve Çok Amaçlı Binanın Açılış Töreni Yapıldı
Bereketli Beldesine bağlı Hebüllü mahallesinde, Hebüllü Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından yeni yaptırılan Cami ile daha önce okul olarak kullanılan ve restore edilerek çok amaçlı kültür merkezi haline getirilen binanın açılış töreni yapıldı. Törene Kaymakamımız Faruk Erdem, Tokat Milletvekili Coşkun Çakır, İl Müftüsü Ahmet Erdem, Belediye Başkanı Cemil Kılıç, daire amirleri, siyasi parti temsilcileri, il genel meclis üyeleri, dernek yöneticileri ve vatandaşlar katıldı. Toplam maliyeti 475.000 TL olan; 170 metrekare taban alana kurulu ve 110 metrekare kullanım alanı olan caminin alt katında kışlık mescit ve Kur’an Kursu olarak çeşitli amaçlarla kullanılabilecek 100 metrekarelik bir alanı daha bulunuyor.
Açılış töreni protokol konuşmalarıyla devam ederken Hebüllü Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Dernek Başkanı Halil Çiçek, Bereketli Belediye Başkanı Necati Şahin Reşadiye Belediye Başkanı Cemil Kılıç ve İl Müftüsü Ahmet Erdem konuklara hitaben konuşmalarını gerçekleştirdi.
Açılış töreni protokol konuşmalarıyla devam ederken Hebüllü Köyü Yardımlaşma ve Dayanışma Dernek Başkanı Halil Çiçek, Bereketli Belediye Başkanı Necati Şahin Reşadiye Belediye Başkanı Cemil Kılıç ve İl Müftüsü Ahmet Erdem konuklara hitaben konuşmalarını gerçekleştirdi.
Konuşmalarını yapmak üzere en son kürsüye gelen Tokat Milletvekilimiz Coşkun Çakır tarihsel ve kültürel bağlamda cami kültürüne değinerek karılımcılara kültürünüzden örnekler sundu. Konuşmasının sonunda; "Bu güzel eserin, bu muhteşem mabedin, ortaya çıkmasında katkı sağlayan ve bu katkıyı ilk defa düşünce olarak ortaya atandan, parayı toplayan, insanları bir araya getiren, emeği geçen ve bütün katkı sağlayan arkadaşlara teşekkür ediyorum. Camimizin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Açılış töreninde konuşmasını yapan Kaymakamımız ise konuşmasına, "Öncelikle yüce Allah'a hamd olsun ki böyle hayırlı bir iş için burada çok kıymetli misafirlerimizle hep beraberiz" sözleri ile başladı.
“CAMİLERİ SADECE BİR BİNA OLARAK DÜŞÜNMEMELİYİZ; AYNI ZAMANDA İCTİMAİ, İKTİSADİ VE KÜLTÜREL HAYATIN TAM GÖBEĞİNDE YER ALIR”
"Açılışın öncelikle hayırlı uğurlu olmasını dileyerek, konuşmacıların değindiği hususların tekrarı olmaması açısından konuşmamı revize ederek camilerin tarihi öneminden bahsetmek istiyorum" diye konuşmalarına devam eden Kaymakamımız şunları kaydetti: "Hepimizin bildiği gibi camiler bizim medeniyetimizin, tarihimizin önemli bir noktasında. Camiler; salt olarak bir bina, bir inşaat yapısı değil, aynı zamanda içtimai, iktisadi ve kültürel hayatın tam göbeğinde yer alan önemli yapılardır. Biliyoruz ki Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ettiği zaman ilk iş olarak bir mescidin inşasını yapmış ve yaşamı onun çevresinde şekillendirmiştir. Hayatın temeline onu almıştır. Tarihsel ve kültürel geçmişimizde, köklerimizde camiler her zaman şehirlerin kurulmasında, o çevrenin imar edilmesinde, sosyal dokunun, sosyal yapının gelişmesinde en temel, en orta noktada olmuştur. Hepimizin bildiği gibi Mimar Sinan'ın inşa ettiği meşhur külliyeler vardır. Bu külliyelerin ana merkezini, camiler oluşturmuştur. Camilerin etrafında cami merkez olmak üzere içtimai, kültürel, iktisadi yaşam alanlarını oluşturan, temel olarak ele alırsak imarethane, kervansaray, han, hamam, aşevi, kütüphane vb. yani sosyal dokunun içerisindeki birçok faaliyeti yerine getirecek yapıları külliyelerde görüyoruz. Yine geçmişimizde bir mahalle, bir sokak ya da bir yerleşim yeri kurulacağı zaman yine camilerin esas alınarak imar yapıldığını görüyoruz.”
“ÜZÜNTÜMÜZÜ DE SEVİNCİMİZİ DE PAYLAŞTIĞIMIZ YERLER CAMİLERDİR”
Camilerin toplumun üzüntüsünü de sevincini de paylaştığı sosyal mekanlar olduğunu dile getiren Kaymakamımız; “Bakınız; hemen somut bir örneğini verecek olursak cenazemiz olduğu zaman orada toplanıyoruz. Ölülerimizi defnediyor, cenaze sahiplerine başsağlığı diliyoruz. Onları teskin edip, acılarını paylaşıyoruz. Yine bizim için sevinç ve neşe kaynağı bayramlara camilerde başlıyoruz. Bayram sevincini, coşkusunu, hazzını bu mekanlarda diğer kardeşlerimizle ilk olarak paylaşıyoruz. Camilerin içerisine girerken yaptığımız işin bilincinde olmalı ve hakkını vermeliyiz. Dünyevi duygularımızdan arınmış, varsa küslüklerimiz, kırgınlıklarımız vb. arınmış olarak bir edep, erkan içerisinde bu kutsal mekanlarda bir ve beraber olabiliyorsak, iç dünyamızı imar etmiş bir şekilde bunun hakkını veriyoruzdur. Halihazırda biliyorsunuz Diyanet'in bütün Türkiye genelinde yürüttüğü, bizim ilçemizde de olan ve üç gün sonra bitecek Kur'an Kursları var. İşte bu kurslara gelen çocuklar camilere nasıl bir hareketlilik, neşe, mutluluk veriyorsa, renk katıyorlarsa, cıvıl cıvıl burayı dolduruyorsa tıpkı şu an burada olan çocuklar gibi... Burada bulunan bizlerin de geleceği yine bu çocuklar. Özetle bu kurslarda yakalanan sinerji ve hoş ortamı sürdürebilirsek, çocuklarımızla tam anlamıyla camilerin fonksiyonunu icra edebildiğini ancak söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOCUKLARIMIZ CAMİLERDE GÜLSÜN, OYNASIN, YARAMAZLIK YAPSIN; ONLARI KIRMAYALIM, ÜZMEYELİM”
"Gönlümüz ister ki bu mabedimiz ve diğer mabetlerimiz her daim çocuklarımızla beraber olsun" dileğinde bulunan Kaymakamımız; “Onlar gülsün, oynasın, gerekiyorsa yaramazlık yapsın. Ama onları kırmayalım, üzmeyelim. Onlara kötü bir şey söylemeyelim. Bilinçaltlarında olumsuz çağrışmalar yapılmasına müsaade etmeyelim” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Kaymakamımız konuşmasının sonunda caminin yapımında emeği geçen dernek yönetimine, Belediye Başkanlarına, siyasi parti temsilcilerine ve katkı sunan herkese teşekkürler ederek, konuşmalarını tamamladı.
Açılış töreninde konuşmasını yapan Kaymakamımız ise konuşmasına, "Öncelikle yüce Allah'a hamd olsun ki böyle hayırlı bir iş için burada çok kıymetli misafirlerimizle hep beraberiz" sözleri ile başladı.
“CAMİLERİ SADECE BİR BİNA OLARAK DÜŞÜNMEMELİYİZ; AYNI ZAMANDA İCTİMAİ, İKTİSADİ VE KÜLTÜREL HAYATIN TAM GÖBEĞİNDE YER ALIR”
"Açılışın öncelikle hayırlı uğurlu olmasını dileyerek, konuşmacıların değindiği hususların tekrarı olmaması açısından konuşmamı revize ederek camilerin tarihi öneminden bahsetmek istiyorum" diye konuşmalarına devam eden Kaymakamımız şunları kaydetti: "Hepimizin bildiği gibi camiler bizim medeniyetimizin, tarihimizin önemli bir noktasında. Camiler; salt olarak bir bina, bir inşaat yapısı değil, aynı zamanda içtimai, iktisadi ve kültürel hayatın tam göbeğinde yer alan önemli yapılardır. Biliyoruz ki Peygamber Efendimiz Medine'ye hicret ettiği zaman ilk iş olarak bir mescidin inşasını yapmış ve yaşamı onun çevresinde şekillendirmiştir. Hayatın temeline onu almıştır. Tarihsel ve kültürel geçmişimizde, köklerimizde camiler her zaman şehirlerin kurulmasında, o çevrenin imar edilmesinde, sosyal dokunun, sosyal yapının gelişmesinde en temel, en orta noktada olmuştur. Hepimizin bildiği gibi Mimar Sinan'ın inşa ettiği meşhur külliyeler vardır. Bu külliyelerin ana merkezini, camiler oluşturmuştur. Camilerin etrafında cami merkez olmak üzere içtimai, kültürel, iktisadi yaşam alanlarını oluşturan, temel olarak ele alırsak imarethane, kervansaray, han, hamam, aşevi, kütüphane vb. yani sosyal dokunun içerisindeki birçok faaliyeti yerine getirecek yapıları külliyelerde görüyoruz. Yine geçmişimizde bir mahalle, bir sokak ya da bir yerleşim yeri kurulacağı zaman yine camilerin esas alınarak imar yapıldığını görüyoruz.”
“ÜZÜNTÜMÜZÜ DE SEVİNCİMİZİ DE PAYLAŞTIĞIMIZ YERLER CAMİLERDİR”
Camilerin toplumun üzüntüsünü de sevincini de paylaştığı sosyal mekanlar olduğunu dile getiren Kaymakamımız; “Bakınız; hemen somut bir örneğini verecek olursak cenazemiz olduğu zaman orada toplanıyoruz. Ölülerimizi defnediyor, cenaze sahiplerine başsağlığı diliyoruz. Onları teskin edip, acılarını paylaşıyoruz. Yine bizim için sevinç ve neşe kaynağı bayramlara camilerde başlıyoruz. Bayram sevincini, coşkusunu, hazzını bu mekanlarda diğer kardeşlerimizle ilk olarak paylaşıyoruz. Camilerin içerisine girerken yaptığımız işin bilincinde olmalı ve hakkını vermeliyiz. Dünyevi duygularımızdan arınmış, varsa küslüklerimiz, kırgınlıklarımız vb. arınmış olarak bir edep, erkan içerisinde bu kutsal mekanlarda bir ve beraber olabiliyorsak, iç dünyamızı imar etmiş bir şekilde bunun hakkını veriyoruzdur. Halihazırda biliyorsunuz Diyanet'in bütün Türkiye genelinde yürüttüğü, bizim ilçemizde de olan ve üç gün sonra bitecek Kur'an Kursları var. İşte bu kurslara gelen çocuklar camilere nasıl bir hareketlilik, neşe, mutluluk veriyorsa, renk katıyorlarsa, cıvıl cıvıl burayı dolduruyorsa tıpkı şu an burada olan çocuklar gibi... Burada bulunan bizlerin de geleceği yine bu çocuklar. Özetle bu kurslarda yakalanan sinerji ve hoş ortamı sürdürebilirsek, çocuklarımızla tam anlamıyla camilerin fonksiyonunu icra edebildiğini ancak söyleyebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
“ÇOCUKLARIMIZ CAMİLERDE GÜLSÜN, OYNASIN, YARAMAZLIK YAPSIN; ONLARI KIRMAYALIM, ÜZMEYELİM”
"Gönlümüz ister ki bu mabedimiz ve diğer mabetlerimiz her daim çocuklarımızla beraber olsun" dileğinde bulunan Kaymakamımız; “Onlar gülsün, oynasın, gerekiyorsa yaramazlık yapsın. Ama onları kırmayalım, üzmeyelim. Onlara kötü bir şey söylemeyelim. Bilinçaltlarında olumsuz çağrışmalar yapılmasına müsaade etmeyelim” şeklinde düşüncelerini ifade etti.
Kaymakamımız konuşmasının sonunda caminin yapımında emeği geçen dernek yönetimine, Belediye Başkanlarına, siyasi parti temsilcilerine ve katkı sunan herkese teşekkürler ederek, konuşmalarını tamamladı.
